Konaklı Mutlu Son Masaj Hizmetleri
Konaklı Mutlu Son
Konaklı Mutlu Son Çoğunlukla yabancı diyarlara seyahat edecek misyonerler içinde rastlanan bu birlikteliğe bayağı erkek çiftler içinde da rastlanıyordu. Iştirakçilerin cinsel kimlikleri gibi, bu birliktelikler için düzenlenen törenleri de tipik evliliklerden ayırmak zordu. Sözgelimi 12. Yüzyılda bu tür ayinlerde, çiftler mihrapta ellerini birleştirir, evlilik duaları eder ve öpüşürlerdi. Manastırdaki adamların kadınlarla evlenmesi iyi mi yasaksa, hemcinsiyle beraberlik de keşişlere yasaktı; ama başka din adamlarının evlenmesine izin veriliyordu.
13. Yüzyıla ait bir Ukrayna hikayesine gore birbirlerini “büyük bir sevgi ve samimiyetle” seven diyakoz Evagrius ile papaz Tit sonucunda birlikte olmuşlardı. Ne yazık ki bu sevgi miadını doldurunca ikilinin arası açıldı. Daha sonra Tit hasta düşmüş olduğunde, bazı keşişler, ölmeden önce sulhsınlar diye Evagrius’u yanına getirmek istediler. Evagrius teklifi geri çevirdi ve sonra öldü. Tit ise iyileşti. Tit ile Evagrius barışıp mutlu bir hayat sürseler bile asla çocukları olamayacaktı; bu da aynı cinsle birliktelik ile geleneksel evlilik arasındaki başlıca farktı. Yine de çiftlerin çocuk doğuramaması ilişkilerinin kilise tarafından kutsanmasına engel değildi.
Konaklı Mutlu Son
Konaklı Mutlu Son Bir ayinde papaz ezberden şunları okuyordu: Yüce Tanrım, ölümsüz yaşam lütfunla insanı baştan kendi suretinde yarattın. Yalnız görünürde değil, ruhsal bağlarla da kardeşleri birbirine bağladın… organik olarak değil de sevgi bağlarıyla bağlanıp birleşmiş hizmetkarlarını kutsa. Bu ritüellerin cinsel ilişkiyi hesaba katmadığına inanmak zor olsa gerek. Zaten işin içinde adam adama cinsellik olması, daha sonra aynı cinsle birlikteliklerin yasaklanmasına yol açmıştır. 13. Yüzyıldan itibaren eşcinsel ilişki yaygın olarak suç sayılmaya başlayınca kiliselerdeki erkek evlilikleri de kesildi.
Bizans İmparatoru II. Andronicus 1306’da ensest ve büyücülüğün yanı sıra erkekler içinde seksin de yasaklandığını duyuru ederken şöyle diyordu: “Eğer bazıları aynı cinsle birliktelik törenlerine katılmak isterse, onları engellemeliyiz, çünkü kilise onları tanımıyor.” Törenlerin Latince metinleri silindi -muhtemelen imha edildi- ve varlığını korumuş olan Yunanca metinler onları onaylamayan kilise adamları tarafınca vakit içinde tahrif edildi. 16. Yüzyılda Montaigne “acayip bir kardeşlik”ten söz edecekti. Buna bakılırsa Roma’daki Portekizli erkekler “kilise ayiniyle evleniyor, bizim evlilik törenlerimizde okuduğumuz aynı evlilik duasını ediyor ve sonrasında da yatağa gidip birlikte yaşıyorlardı”. Hepsi yakılarak öldürüldü.
Son yorumlar